26 Eylül 2014 Cuma

DİJİTAL İLETİŞİM ÇAĞINDA SOSYAL MEDYA VE FİKRİ HAKLAR PANELİ

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Cemil Bilsel Konferans Salonu'nda, 26 Eylül 2014 tarihinde gerçekleştirilen ilk oturumdan bazı satırbaşları:




Kürşat Başar (Yazar, Gazeteci, Sanatçı): Her teknolojik buluşa karamsar yaklaşanlar oluyor. İnsanlar balta varken gaddar değildi de pompalı tüfek çıkınca mı gaddarlaştı? Hıncal Uluç’un uzun süre cep telefonuna karşı olduğunu hatırlıyorum.

Aslı Tunç (Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi):

  •          Daha önce pasif izleyici modellerine dayanan klasik iletişim kuramlarını anlatırdık iletişim fakültelerinde. Artık üretime katkıda bulunan izleyicilerin olduğu modelleri anlatıyoruz.
  •     Sosyal medya derken etkileşimin çok yönlü olduğu yeni platformları kastediyoruz. Bunlardan en bilineni Facebook ve Türkiye’de 36 milyon kullanıcısı olduğunu tahmin ediyoruz. 
  •      Sosyal medyanın anası aslında bloglar. Biz blog çağını atlayıp, mikroblog çağına hızlı bir geçiş yaptık. Twitter’ı çok sevdik. Oysa Avrupa ülkeleri ve ABD’de siyasi haber bloglar çok yaygın. Türkiye’de ise daha çok moda, seyahat ve yemek blogları varlık gösterdi.  
  •     Sosyal medya kullanımında yaş uçurumu çok önemli bir gösterge. Ebeveynler yeni yeni Facebook’a transfer olurken; genç öğrenciler artık Facebook’u terk edip yeni platformlara geçiyor. Aileleri, akrabaları tarafından gözetlenmek istemiyorlar. Twitter daha dinamik. Bizim hızlı ve spot haber alma alışkanlıklarımıza daha uygun.

Prof. Dr. Mutlu Binark (Hacettepe Üniversitesi İletişim Fakültesi):
Sosyal medya ile karşı karşıya kaldıklarımız şöyle sıralanabilir:

  • Yeni bir toplumsal ekosistem.
  • Bağlantılılık / ağda olma durum (Bu salonda bile ağda olanlarımız var).
  • Mobil / hareketli olma durumu
  • Etkileşim
  • Kitlesel öz iletişim
  • Süreklilik / Görünürlük (Selfie fotoğraflar), yayılım / arayıp tarama
  • Katılımcı kültür, yurttaş haberciliği
  • Yeni okuryazarlık (hipermetinsellik)
  • Veri ikizlerinin oluşması (dijital gözetim, süperpanoptikon, dijital bedenlenme)
  • Kişisel verilerin korunamaması
  • Güvenlikleştirme söylemi içinde gelişen filtreleme ve engeller
  •  Sosyal medyanın stigmatizasyonu (etiketleme veya damgalama)
  • Örnek:
  • "Twitter denilen bir bela var. Yalanın, abartının daniskası burada. Sosyal medya denilen şey: Bana göre toplumun baş belası." - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan / 4 Haziran 2014
  • “İnternetten bilgi sahibi olunmaz. Bilgi sahibi olunsa bile ahlak sahibi olunmaz” / 3 Eylül 2014 / Başbakan Ahmet Davutoğlu
  • “Dijital yerli” tabiri depolitik. Teknolojinin içine doğan çocuklar daha çok dijital naif. Verilerin eşleştirilmesinden dijital gözetimden habersizler. Benzerseverlikten kurtulmak için özgür aklın desteklenmesi lazım.

Yrd. Doç. Dr. Ufuk Eriş (Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi):

  • Enformasyon bombası altındayız. 
  • Süzgeçlere ihtiyaç var. Editörler o akışı düzene sokacak.
  • Teknofobikler her devirde vardı. Jules Verne 20. Yüzyılda Paris eserinde son derece kötümserdi. Ona göre sosyal bilimlere gitmek de ayıptı.
  • Sosyal medya ile boşa geçen zamandan çok söz ediliyor. Bundan şikayet edenler de zamanlarını bilardo, okey oynayarak geçirdi. “Eskiden ıstakayla arkadaşımızın başını yarardık” demek gibi bir şey bu tür eleştiriler
Gonzo Insight tarafından yapılan bir araştırmaya göre, Türkiye'de bir yılda mezarlıklarda check-in yapan 9 binin üzerinde insan var.

Öğr. Gör. İsmail Hakkı Polat (Kadir Has Üniversitesi Yeni Medya Bölümü):
  • Yeni medya bölümünün odağı yok. Çünkü internetin odağı yok.
  • Göremediğimiz şey bütün denklemler değişti ama tüm tanımları mevcut perpektiften yapıyoruz. Yeni tanımlara ihtiyaç var.
  • 3d Printer’la silah imal edilen bir çağdayız. Yani tehlikelere karşı engeller çok da anlamlı değil. Ya insan olacağız ya da yok olacağız.