20 Şubat 2011 Pazar

SEÇİM GÖNÜLLÜLERİ PLATFORMUNA DAİR GÖZLEMLER

Seçim Gönüllüleri Platformu’nun 19 Şubat 2011 tarihinde Levent Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinliğine gözlemlerde bulunmak üzere katıldım. Platform amacını Türkiye’nin yönetiminden memnun olmayan gönüllülerin işbirliği yaparak seçmenleri bilinçlendirmesi olarak özetliyor. CHP’lilerin çoğunlukta olduğu bir oluşum olduğunu söylemek mümkün. Önce eleştirilerle başlamalı:

- Yaşları oldukça büyük, kalın çerçeve gözlüklü, boyalı saçlı, fularlı bir grup kadın ile ressam şapkalı ve yine fularlı bir grup erkeğin homojen bir toplantısı izlemi veriyorlar. Salonda kesinlikle halk havası yok.
- Toplantı boyunca her yarım saatte bir salondan cep telefonu melodileri yükseldi. Üstelik çok  “modern” ve “aydın” kesim, bu görgüsüzlükten hicap duymuyor.
- Gerek sunum, gerekse yazılı ve görsel destek materyallerinde Türkçeye gereken özen gösterilmiyor. Bu da ister istemez oluşumun ciddiyetine ilişkin bir önyargıya neden oluyor. Maddi yazım hataları insanı çileden çıkaracak türden. Gönderdikleri davet içerikli e-posta da dahi “olan çalışmalar” yerine “oaln çalışmalar” yazılmış iki kez. İlk izlenim açısından felaket olarak nitelenebilecek yanlışlar mevcut. Sözlü sunumlar sırasında da “tecrübe edinmek” yerine “tecrübe almak” ya da “aidiyet” yerine “ayıdıyet” gibi ifadeler kullanılabiliyor. Ayrıca görsel malzemenin (çalışmaları özetleyen fotoğraflar) yatay-dikey dikkat edilmeden sunulması, platformun çalışmalarının özensizliğini orta koyan bir diğer örüntü.
- Bir yandan “halka inmek” yerine “halka çıkma”nın öneminden bahsedilirken; etkinlikleri özetleyen sunumlar sırasında halktan “koyun”, “sazan” gibi metaforik anlatımlarla bahsedilmesi “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?” diye sorduruyor.  
- Görüş ve öneri bölümünde söz alan hemen herkes kendi bölgesinde ne kadar çok çalıştığını anlatmaktan öteye gidemiyor. Yapıcı bir paylaşımdan daha çok icraatin içinden havası seziliyor.

Bu eleştirilerle birlikte Cumhuriyet gazetesi köşe yazarı Dr. Erdal Atabek’in konuşmasında dikkat çektiği önemli mesajlar vardı. İşte bazıları:
- AKP piyasanın iktidarıdır. Piyasa iktidarı insana acımaz. AKP dinin iktidarı değildir.
Benim CHP’ye oyum kurumsal bir oydur. Kemal Kılıçdaroğlu, Deniz Baykal fark etmez. (CHP’nin yanlışlardan ders çıkarmamasına, kendini yenileyememesine neden olan en önemli sorunlardan biri bu yaklaşımdır zannımca.)
- Gençlerimiz dijital dünya/küreselleşme tarafından esir alındı. Tepki göstermiyorlar.
- Halka “Ben sana bir şey vereceğim. Ben senden üstünüm. Sen benden bir şey almaya mecbursun” mantığıyla gitmek yanlış. “Ben senden bir şey almaya geldim. Ben senin derdinin ortağı olmaya geldim.” anlayışı gözetilmeli.
- Ordunun bizi kurtarmasını beklemek yanlıştır. Ordunun politikadan elini çekmesi doğrudur. Bunu Atatürk Kurtuluş Savaşı’nda söyledi. “Ya asker olacaksınız, ya vekil.” dedi.  
Alan çalışmalarında anahtar insanlar bulmaya çalışın.
Konuşmaktan çok dinlemesini bilmek gerek. Karşımızdakini konuşturmamız gerek. Samimi, güvenilir ve sürekli bir ilişki kurabilmek önemli.   

Sonuç itibarıyla, niyetleri ile eylemleri birbirini tutmayan geleneksel muhalefet anlayışını bir adım öteye götürebileceklerine olan inancım maalesef zayıf. Amatör bir ruha sahip olsa da daha profesyonel yapılanmış, gerek medyayla gerekse halkla iletişimi tutarlı ve başarılı muhalif oluşumlara ihtiyaç var.

1 yorum:

  1. Güzel. Lakin başarıya giden yolda asıl şunlara ihtiyaç vardır: 1) İyi bir eğitim, 2) Zeka, 3) Deneyim, 4) Şans.

    YanıtlaSil